- Roman Eğitim Fonu Burs Programı için Eğitmenler Aranıyor!
- Ekip Arkadaşları Arıyoruz!
- Roman Eğitim Fonu Burs Başvuruları 15 Mart'a Uzatıldı!
- Roman Eğitim Fonu Burs Programı için Mentorler Aranıyor!
- Roman Eğitim Fonu Burs Programı için Değerlendirme Kurulu Üyeleri Aranıyor!
- En Roman Dostu Belediye Başkanı Aday Başvuruları Başladı!
- Roman Eğitim Fonu Burs Başvuruları Başladı!
- COVID-19’un Türkiye’deki Roman Toplulukları Üzerindeki Sosyo-Ekonomik Etki Araştırması Raporu İngilizce Olarak Yayınlandı.
- Romanlar Sorunlarına Çözüm Bekliyor
- 6 Şubat 2023’te Yaşanan Kahramanmaraş Depremleri Sonrası İhtiyaç Analizi
- Roman Entegrasyonu için AB Ödülü başvuruları açıldı.
- RODA Kapasite Geliştirme Uzmanı Sertaç Işık'tan Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Sayın Bendevi Palandöken'e Ziyaret
- RODA Kapasite Geliştirme Uzmanı Sertaç Işık ve Milletvekili Sayın Cemal Bekle'den Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Sayın Fatma Varank'a Ziyaret
- RODA Kapasite Geliştirme Uzmanı Sertaç Işık Roman Milletvekilleri ile Bir Araya Geldi
- RODA Üyeleri Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ni Ziyaret Etti
- RODA'dan Geri Dönüşüm Atık Kooperatifi’nin Genel Koordinatörü Sayın Çiğdem Cengiz'e Ziyaret
- RODA'dan Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Başkanı Sayın Adem Ceylan'a Ziyaret
- RODA Ankara temasları başladı
- Pandemi Döneminde Roman Çocukların Eğitime Erişimi
- Roman çocuklar
- ROMAN ÇOCUKLARIN EĞİTİME ERİŞİMİ, PANDEMİDE YÜZDE 2’LERE KADAR DÜŞTÜ: “ÇOCUKLAR HAYAL KURMAYI BIRAKMIŞLAR”
- Elmas Arus, Kültürhane'nin konuğu oldu.
- Roman Diyalog Ağı Üyeleri Mersin’de
- “Buçuk” Belgeseli Kültürhane Mersin‘de Gösterildi.
- Roman Diyalog Ağı Olarak Adana’daki Üyelerimizle Görüşmelerimiz Devam Ediyor.
- Roman Diyalog Ağı Ekibi Adana’da
- Kültürhane Mersin'de Buçuk Gösterimi Gerçekleştirilecek
- RODA Yürütme Kurulu Üyesi Erdoğan Şener’i Ziyaret Ettik
- Roman Diyalog Ağı Üyeleri İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yardımlar Şube Müdürü Ulaş Aydın ile Bir Araya Geldi
- RODA Üyeleri Balıkesir Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam ile Buluştu
Domlar, Romanların Orta Doğu'daki akrabaları, Arap dünyasının en ötekileştirilmiş grupları arasında yer alıyor.
Türkiye'ye kaçan bir milyondan fazla Suriyelinin yanı sıra, nüfusu neredeyse 40,000 olan etnik bir grup var ki sadece savaştan değil, diğer mültecilerin zulümlerinden de kaçmaktadır.
Kampları ziyaret eden ve durumu Thomson Reuters Vakfı'na aktaran insan hakları çalışanlarına göre, Domlar yani Romanların Orta Doğu'daki akrabaları, Arap dünyasının en ötekileştirilmiş grupları arasında sayılmaktadır.
Bu konuda çalışanların belirttiklerine göre, Türkiye'de mülteci olarak, Domlar ya kampların dışına itiliyor ya da bu kamplardan kendileri kaçıyorlar. Birçok Dom ayrımcılık korkusuyla kendi kimliklerini yetkili makamlardan saklamakatadır.
Onların hikayesi daha büyük bir soruna da işaret etmektedir. Yardım görevlilerinin Türkiye'deki gözlemlerine göre, mülteci kamplarının dışında yaşayan Suriyelilerin en az 1.25 milyonu derin bir yoksulluk içinde yaşamaktadır.
Uluslararası Af Örgütü'nden araştırmacı Andrew Gardner “Eğer resmi kamplarda yaşıyorsanız, yiyeceğe erişim ve barınma hakkınız var. Eğer gayrıresmi bir kamptaysanız, bir şekilde kendi geçiminizi sağlamak zorundasınız”diyor.
Andrew Gardner, İstanbul'dan telefonla katıldığı bir görüşmede “Hem Roman hem mülteci olarak ayrımcılıkla karşı karşıya kalan Romanlar en savunmasız gruplar arasında. Ne yazık ki bu durum belgelenebilmiş değil” diyor.
Avrupa'daki Romanlar gibi, Domlar da yüzyıllar önce Hindistan'dan göç eden gezgin müzisyenlerin soyundan gelmektedir. Savaştan önce Domlar Suriye'de dağınık bir şekilde yaşamaktaydılar. Bazıları kıyı boyunca köylerde çadırlarda, diğerleri ise Halep gibi şehirlerde gecekondu mahallelerinde yaşamaktaydılar. Çoğu ya işçi olarak ya da eğlence sektöründe çalışmıştır.
Çocuk hakları konusunda çalışan uluslararası bir ağ olan Terre des Hommes'un 2011'deki raporuna ve Lübnan'daki ötekileştirilmiş gruplarla çalışmalar yapan İnsan Derneği'ne göre, Domlar Arap dünyasında en dışlanan gruplar arasındadır.
İnsan Derneği'nin yöneticisi Lala Arabian'ın belirttiğine göre, Domlar toplumun dışında kalan bir grup olduğu için, birçoğu onları görgü kurallarına uymayan kimseler olarak görmektedir. Sonuç olarak, Domlar birçok kez başvurdukları işlerde reddedilmiş, zorla tahliye edilme ile tehdit edilmiş ve sağlık hizmetlerine erişimleri engellenmiştir.
Avrupa Roman Hakları Merkezi danışmanı Kemal Vural Tarlan, sayıları 30,000 ila 40,000 arasında değişen Suriyeli Domların Türkiye geneline yayılmış olduğunu belirtti. Bu ayın başlarında Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin ve Batman gibi güneydoğu şehirlerinde kamplarda ya da köhne apartmanlarda Türkiyeli Roman gruplar arasında yaşayan Domları gördüğünü belirtmiştir.
Tarlan'ın Gaziantep'ten katıldığı telefon görüşmesinde belirttiğine göre, Kilis'te Domlar, her bir çadırın onlarca kişiden oluştuğu ve yaklaşık 200 çadırın bulunduğu gayrıresmi bir kampta yaşamaktadır.
Tarlan, Thomson Reuters Vakfı'na şu açıklamada bulunmuştur: “Domların mobilyaları, mutfakları, banyo ya da elektrikleri yok. Bir meslek sahibi olmadıklarından hurda metal parçaları topluyorlar, çöplerden yiyecek ayıklıyorlar ve dileniyorlar. Hastalıkla ilgili büyük sorunlar yaşıyorlar. Bu insanlar sadece yemek istiyorlar. Bu insanlar aç”.
Diğer mülteciler gibi, Domların da çalışma izni yok ve gayriresmi işler için diğer binlerce Suriyeli ile rekabet etmek zorunda kalıyorlar.
Suriyeli mültecilerin, kamplarda bir yer edinebilmek ve ücretsiz tıbbı bakıma erişebilmek için Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'na başvuruda bulunmaları gerekiyor.
Roman hakları alanında çalışan kuruluşlarda danışmanlık yapan Ana Oprisan geçtiğimiz yıl kampları ziyaret etmiş ve kayıt için başvuruda bulunan az sayıdaki Dom'un kendilerini sahte isimlerle ve Arap, Kürt ya da Türkmen olarak gösterdiğini belirtmiştir.
Oprisan'a göre, bu durum Domların sayısının tam olarak belirlenmesini ve onların Türkiye'de neler yaşadığını resmetmeyi zorlaştırıyor.
Bununla birlikte yardım görevlerinin anektodları onların gayrıresmi kamp bölgelerinde yaşadığı çaresizliği gözler önüne sermektedir.
Hayata Destek'te iletişim yöneticisi olan Elif Gündüzyeli şunları belirtti: “Onlar için hiçbir destek sağlanmadı, Roman oldukları için çoğunlukla Türkler ve Suriyeliler tarafından istismar edilebiliyorlar” diyor.
Gündüzyeli ve ekibi Şubat ayında Viranşehir'de Domların yaşadığı bir kamp bölgesini ziyaret etti. Telefon görüşmesinde şunları belirtmiştir: “Çadırlarını ıssız yerlere kuruyorlar. Onların ne yiyip ne içtiğini ve yardımlara erişimini önemseyen hiç kimse yok. Çocuklar açık terlikleriyle ortalıkta dolaşıyor. Acilen kışlık giysilere, hijyenik ürünlere, halıya ihtiyaçları var''.
Tarlan “Birleşmiş Milletler'e Domlar hakkında bilgi sahip olup olmadıkları sorarsanız, bir şey bilmediklerini söylerler. Hükümet 'Onlar çingene, bu onların yaşam şekli' diyor. Suriyeli muhalefet liderleri bile ‘Onlar Suriye'de de böyle yaşıyorlardı' diyor”.
Gündüzyeli'nin değerlendirmesinden birkaç gün önce, Viranşehirdeki çadırların yarısı yok olmuştu.
Oprisan, “Sadece Domlar diğer Domları bulabilir''dedi. “Bize mültecileri Romanlar gösterdi ve onları bir dahaki sefere bulamayabiliriz”.
Gelecek sefer Gündüzyeli gibi yardım görevlilerine ihtiyacın aciliyeti artacak.
Gündüzyeli “Kış geliyor” dedi. “Veriler olmadan, yardım sağlayamayız” diye de ekledi.
Kaynak: Thomson Reuters Foundation
Haberin orijinali İngilizce olarak 30 Ekim 2014 tarihinde aşağıdaki linkte yayınlanmıştır: